Pazartesi - Cuma 10:00-19:00 Cumartesi 10:00-18:00
Üst solunum yolu enfeksiyonları çocukluk çağında en sık hastaneye başvuru nedenlerindendir. Özellikle havaların soğuması ile kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunmak hastalık riskini artırır. Çocuklardaki üst solunum yolu hastalıklarının %70-80 kadarı virüsler nedeniyle olur. En sık rinovirüs, influenza A,B, parainflueunza, adenovirüsler, coronavirüs, enterovirüs vb. gibi virüsler hastalığa neden olur.
Vakaların %20-30 kadarından ise bakteriler sorumlu olur. Bu bakteriler içinde de tabiî ki en sık hastalık yapanı beta mikrobudur. Beta mikrobu (A grubu beta hemolitik streptokok) boğazda enfeksiyona neden olan bir bakteridir. Bütün anne babaların korkulu rüyasıdır. Çünkü tedavi edilmeyen beta enfeksiyonu çocuklarda daha sonra eklem ve kalp romatizmasına neden olmaktadır. Gerçekten de pek çok çocuk özellikle kreş ve okul yıllarında sıklıkla 5-15 yaş arasında beta enfeksiyonu geçirir. Hastalık damlacık yoluyla inhalasyon veya solunum yolu sekresyonları ile bulaşır. Kuluçka süresi ise 2 ile 5 gün arasındadır. Beta daha çok kış ve erken ilkbahar aylarında görülür.
Beta enfeksiyonunda en sık yüksek ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı ve halsizlik bulguları olur. Ayrıca yutma güçlüğü, titreme, kas, eklem ağrısı, karın ağrısı, bulantı, kusma, ağızda kötü koku gibi bulgular da tabloya eşlik edebilir. Ateş bazen 40 C ye kadar yükselir. Genellikle muayenede boyundaki lenf bezlerinde şişlik ve boğazda bademciklerde şişme, kızarıklık, kızarık noktalar ve bazen beyazlaşma olabilir. Ayrıca bazı çocuklarda beta mikrobunun salgıladığı bir toksine bağlı vücutta kırmızı noktacıklar şeklinde döküntüler oluşur. O zaman hastalık kızıl olarak adlandırılır.
Beta enfeksiyonu çocukluk çağında antibiyotik tedavisi gereken önemli bir bakteriyel enfeksiyondur. Önemli olmasının nedeni beta enfeksiyonu tedavi edilmediğinde hastalığın geçirildiği akut dönemde orta kulak iltihabı, sinüzit, bademcik apsesi, eklem ve kemik iltihabı gibi komplikasyonlara neden olmasıdır. Hastalık geçtikten sonraki geç dönemde ise eklem romatizması, kalp romatizması ve böbreklerde nefrite neden olmaktadır. Gerçekten de tedavi edilmeyen beta enfeksiyonlarının %1 inde kalp romatizması gelişebilmektedir. Ama uygun bir tedavi ile de %90 oranında kalp romatizması önlenebilir. İşte beta enfeksiyonun gerek erken gerekse geç komplikasyonları nedeniyle mutlaka doğru tanı konarak antibiyotik ile tedavi edilmesi gerekir.
Çocuk doktorunuz beta enfeksiyonu tanısını fizik muayene bulguları ile koyabilir. Viral üst solunum yolu enfeksiyonlarında ateş dışında beta enfeksiyonundan farklı olarak öksürük, burun akıntısı, konjoktivit gibi bulgular tabloya eşlik eder. Bu bulgular sıklıkla beta enfeksiyonunda yoktur. Ama kesin tanısı için tetkik yapılması daha uygundur. Hastalığın tansında en önemli test tabiî ki boğaz kültürüdür. Genellikle 24 saat içerinde beta mikrobu varsa kültürde üreme saptanır. Günümüzde hızlı testler (swap) de tanıda sıklıkla kullanılır. Fakat hızlı testlerin yaklaşık %20 sinde beta mikrobu olsa da test negatif sonuç verebilir. Bu nedenle hızlı testi negatif gelen hastalarda kültür mutlaka yapılması gerekir.
Beta enfeksiyonu mutlaka tedavi edilmelidir. Eğer beta mikrobu tedavi edilmez ise bademcikte apse ve boyunda lenf bezi iltihabına neden olabilir. Bunlar enfeksiyonun geçirildiği akut dönemde görülebilen komplikasyonlardır. Yine beta tedavi edilmez ise en önemli etkisi daha sonra gelişebilecek eklem ve kalp romatizması ve böreklerde nefrit gelişmesidir. Bu nedenle beta mikrobu kesinlikle tedavi edilmelidir. Tedavide amaç daha sonra gelişebilecek romatizmal kalp hastalığı ve nefrit gibi komplikasyonları önlemek, hastalığı kontrol ederek çocukların iyileşmesini sağlayarak beta mikrobunun yayılmasını önlemektir. Beta tedavisinde viral üst solunum yolu enfeksiyonlarından farklı olarak mutlaka antibiyotik kullanılmalıdır. Tedavide ilk seçenek ise penisilindir. Tek doz enjeksiyon şeklinde penisilin kullanılabileceği gibi, 10 günlük ağızdan tedavi de yapılabilir. Antibiyotik tedavisi başlandıktan 24 saat sonra bulaştırıcılık genellikle olmaz. O nedenle antibiyotik başlanmasından 24 saat sonra veya ateş düşünce çocuk kreş veya okuluna gidebilir. Tedavi sonrası şikayeti geçen hastaların tekrarlayan kültür ile takip edilmesine gerek yoktur.
Beta mikrobu bazı çocukların boğazında hiçbir belirti yapmadan bulunabilir. Bu durum beta taşıyıcılığı olarak adlandırılır. Taşıyıcı olan hastaların şikayeti yoktur. Yani ateş, boğaz ağrısı gibi hiçbir şikayeti yokken boğaz kültürü veya hızlı test sonucunda beta mikrobu saptanır. Taşıyıcı olan çocukların tanısı genellikle tekrarlayan beta şikayeti olan hastalarda özellikle hiçbir şikayeti yokken yapılan boğaz kültüründe beta mikrobunun saptanması ile konur. Çocukluk yaş grubunda taşıyıcılık yaklaşık %15-20 oranında görülür. Taşıyıcılar hastalığı bulaştırmazlar. Ayrıca betanın erken ve geç dönem komplikasyon riski de bu hastalarda çok düşüktür. Bu nedenle taşıyıcıların tedavi edilmesine gerek yoktur. Sadece bazı yüksek riskli durumlarda tedavi uygulanması gerekir. Eğer hastanın kendisi veya ailesinde kalp romatizması öyküsü varsa, kalp romatizması veya nefrit açısından toplum kaynaklı salgın riski varsa o zaman taşıyıcıların tedavi edilmesi gereklidir.
Aşağıdaki kurum veya özel sigortalarla anlaşması bulunmaktadır. Tamamlayıcı sağlık sigortası anlaşmamız yoktur.
1443. Cd. YDA Center A Blok Kat:13 No:565 Çukurambar, Çankaya, Ankara